22 Ağustos 2012 Çarşamba

Höykürerek Ağladım

Elimdeki bira şişesini durmadan çeviriyordum, arada kafama dikip üç dört lık alıp tekrar çeviriyordum. O gün delicesine içimdekileri yüzüne yüzüne söylemek istiyorum en güçlüsünden bir ses tonu ile, yada deliler gibi höyküre höyküre ağlayacaktım bir türlü dengeyi sağlayamıyor arada gidip geliyordum. Tam bağıracağım duruyorum, tam ağlayacağım susuyorum. Ağzımı bıçak açmıyordu o da konuşmuyordu, tam biram bitti açtım ağzımı yumdum gözümü, evet tam yumdum gözümü gözlerim doldu geri açtım boncuk boncuk ağlıyordum, ağzıma geleni saydım sus diyordu, susmuyordum. Elini ağzıma götürüyordu  homur homur edip elini çekiyor devam ediyordum. Ne olduğumu ne olduğunu nasıl olduğumu nasıl büyüdüğümü dakikalar içinde anlatacaktım, onu nasıl gördüğümü nerede gördüğümü... Kalk gidelim dedi tuttu kolumdan yürümeye başladık, istemiyordum gitmek dövüne dövüne ağlamak tüm içimdekileri anlatmak istiyordum oturdum sokak arasına terk edilmiş bir sürü ev vardı ve bir sürü insan geçiyordu sokaktan ama hiç kimse umurumda değildi, sanırım bende kimsenin umurunda değildim. Sonra başladım ağlamaya ve anlatmaya sarıldı, elleri ile yaşlarımı sildi, o sildikçe yaşlar daha dolu akıyordu... Düşünmeden umarsızca ağlıyor konuşuyordum susmak istesem susamazdım artık, o da ağlıyordu yalnız değildim ben bir ağlıyordum o iki ağlıyordu belki o an bir çok şey için pişman olmuştur. Belki o an beni o kadar saf, o kadar doğru, o kadar dürüst gördüğüne memnun da olmuştur kim bilir. Sonra burnumdan akan sümükleri fışşık fışşık diye çeke çeke kalktım küçükken olduğu gibi koluma silmek istedim ama unutandım yapamadım onu bak. Sonra yürüdük sarıldık öpüştük eve gittik.

Hiç bir bok olmadı, o konuşma o höykürüş bir şeyleri düzeltemedi yoluna sokamadı, anladım ki büyümüştük, çocukken her şey ağlayınca var olurdu evet, ama büyüyünce olmadı. Hayattan öğreneceğin şeyler bazen sokak ortasında höykürmek bile olsa öğrenirsin. Öğrendim bir daha ağlamadım ağlattım, höyküre höyküre ağlattım hemde, umurumda olmadı, canı yandı canım yanmadı, yaş aktı ondan benden akmadı. O da öğrendi artık sokak ortasında ağlamayı ama bir daha ağlamayacak eminim. Her neyse bu kadar şey akşam abim ile yaptığım duygu yüklü konuşmadan çıktı, beraber iki koca adam gibi konuştuk belki de o an büyüdüğüme ilk defa şahit oldum, acayip duygulandım ağlamak istedim hemde höyküre höyküre ağlamak, ağlamadım. Yada ağlayamadım yanımda Fatih vardı, iki tane tavuklu patso söyledik karşılıklı yedik.


Doğan Çağlaroğlu