Nasıl
da kar yağıyordu, öksüre öksüre eve girmek üzereydim 31 aralıktı saatler sonra
yılbaşı ve benim doğum günümdü. Evde kimse de yoktu sadece Rakı vardı. Rakı
minik beyaz bir kedi. Eve girdim salona daha geçmeden Rakı ayaklarıma kapandı miyav
mırr muuur etti dur be oğlum çok hastayım dedim. Noldu abi dedi. Boğazlarım çok
kötü bademciklerim indi herhalde dedim. İçine atlet giymezsen hasta olursun tabi
artist gibi geziyorsun, diyince tepem attı kes lan kedi dedim gitti. Sonra
düşündüm ondan başka kimsem yoktu. Rakıııığğ diye bağırdım gelmedi bende
gitmedim yanına kediydi o ayağına mı gidecektim. Sonra acıktı yanıma geldi
bende açtım, bana çok açım abi dedi, bende açım dedim patso söylesene dedim
aradı iki tavuklu patso söyledi. Hatta pos cihazı bile istedi. Kurye biraz
şaşırdı hesabı kedi ödeyince ama olsun yedik patsoları. Ben gittikçe kötü
oluyordum Rakı bu duruma daha fazla dayanamadı dur abi bir ateşine bakayım
senin dedi alnıma dudaklarını değdirdi,aboo dedi yanıyon sen olmaz böyle ben bi
üst komşuya gideyim küçük çocuğu var ateş ölçeceği vardır onda. Gitti geldi
yokmuş sirkeyle geldi elinde bide theraflu ile, olum hapı tamam da sirkeyi
napcan dedim, dur sen abi şimdi bi bez alayım sen soyun seni sirkeyle iyice
silecez dedi, soyundum mutfaktan sarı bezi almış gelmiş tepikle bi vurdum mal
dedim onla mı sileceksin abi yanlış anlamada bana muhtaçsın sus istersen dedi
haklıydı sustum, leğende bulmuş sirkeli suyla beni iyice sildi koltuk altımı falan
tam beni siliyor yıl başı olmuştu, doğum günün de kutlu olsun hadi hadi dedi
öptü, bende onu öptüm. Ateşim biraz düşmüştü kendime geldim yavaş yavaş, sonra
gittim ılık bir duş aldım. Kendime gelmiştim saat artık 2’ydi. Neler oldu
hatırlamıyorum ama rakı artık konuşmuyor ayaklarımın kenarında mırr mırr edip
duruyordu, çok üzüldüm artık rakı konuşamıyordu noldu dedim miyavladı gitti
kapıyı tırmaladı, kapıyı açtım kumuna kakasını yaptı, kapı ne zamandır
kapalıydı lan dedim, kedi bana bakmadı mı? Vayy anasını ne ateşmiş be dedim
kendi kendime uyudum sonra.